zamanlaması

listen to the pronunciation of zamanlaması
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) schedule for
zamanla
in time

In times of abundance, remember the times of famine. - Bolluk zamanlarında kıtlık zamanlarını hatırla.

In time, you will understand. - Zamanla anlayacaksın.

zamanlaması iyi
seasonable
zamanlaması iyi
well-timed
zamanlaması rastlama
concurrence
zamanla
over time

Languages change over time. - Diller zamanla değişir.

Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes. - Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.

zamanla
with time

Murder, rape, and torture are atrocities associated with times of war. - Cinayet, tecavüz ve işkence savaş zamanlarıyla ilişkili vahşetlerdir.

Experience is acquired with time. - Deneyim zamanla kazanılır.

zamanla
in course of time
yedekleme zamanlaması
(Bilgisayar) backup schedule
zamanla
in the process of time
zamanla
by the time of progress
zamanla
(Bilgisayar) schedule

Our website is offline for scheduled maintenance. - Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.

Tom is scheduled to come to Boston next week. - Tom sonraki hafta Boston'a gelmek için zamanlandı.

zamanla
in the course of events
zamanla
in due course
zamanla
squareness
zamanla
as the time went by
zamanla
in process of time
zamanla
in progress of time
zamanla
with the lapse of time
zamanla
in the long run
zamanla
{f} timing

Timing is everything. - Zamanlama her şeydir.

Your timing's perfect. - Zamanlamanız mükemmel.

zamanla
for getting further by time
zamanla
by and by
zamanla
in due time

In due time, his innocence will be proven. - Zamanla, onun suçsuzluğu ispat edilecektir.

avans zamanlaması
advance timing
benek zamanlaması
(Telekom) pixel timing
enjeksiyon pompa zamanlaması
(Otomotiv) injection pump timing
enjeksiyon zamanlaması
(Otomotiv) injection timing
zamanla
in the course of time

In the course of time, he changed his mind. - O, zamanla fikrini değiştirdi.

zamanla
with time, as time passes/ passed
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение zamanlaması в Турецкий язык Турецкий язык словарь

zamanla
Aradan süre geçtikçe, giderek: "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki, zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür."- N. Cumalı
zamanla
Aradan süre geçtikçe, giderek