Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
The timing will be crucial.
- Zamanlama çok önemli olacak.
Your timing was excellent.
- Zamanlaman mükemmeldi.
We are behind schedule.
- Biz zamanlamanın gerisindeyiz.
It helps us in times of difficulty.
- Zorluk zamanlarında bize yardımcı olur.
A novelty wears off in time.
- Bir yenilik zamanla yok olur.
At first, we weren't familiar at all. Over time we got to know each other.
- İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.
Things change over time.
- Şeyler zamanla değişir.
With time, everything will become clear.
- Zamanla her şey açığa kavuşacak.
Experience is acquired with time.
- Deneyim zamanla kazanılır.
l can schedule my sessions in advance.
- Oturumlarımı önceden zamanlayabilirim.
Our website is offline for scheduled maintenance.
- Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.
Your timing is perfect.
- Zamanlamanız mükemmel.
Timing is everything.
- Zamanlama her şeydir.
In due time, his innocence will be proven.
- Zamanla, onun suçsuzluğu ispat edilecektir.
In the course of time, he changed his mind.
- O, zamanla fikrini değiştirdi.