We'll just have to wait till then.
- Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
Anything may happen till that time.
- O zamana kadar her şey olabilir.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
We will start at two o'clock if it has stopped raining by that time.
- O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
By then, however, it was too late.
- Ancak, o zamana kadar, çok geçti.
The food supplies will not hold out till then.
- Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.