Grace goes upstairs to the extension telephone.
- Grace yukarıdaki dahili telefona gider.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Angels watch from above as men fight amongst themselves.
- İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
The above-mentioned mail item has been duly delivered.
- Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
I teach French at the high school up the street.
- Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretirim.
As we go up higher, the air becomes thinner.
- Biz yukarıya giderken hava incelir.