Tom sipped his drink.
- Tom içkisini yudumladı.
Tom sipped some coffee.
- Tom biraz kahve yudumladı.
I had to sip the coffee because it was too hot.
- Kahveyi yudum yudum içmek zorunda kaldım, çünkü çok sıcaktı.
Tom took a sip of coffee.
- Tom bir yudum kahve aldı.
Tom took a big gulp of his drink.
- Tom içkisinden büyük bir yudum aldı.
He raised the glass to his lips and drained it at one gulp.
- O, bardağı dudaklarına kaldırdı ve onu bir yudumda bitirdi.
I'd like a shot of tequila.
- Bir yudum tekila istiyorum.
Tom drank the shot of tequila down in one gulp.
- Tom bir fırt tekilayı bir yudumda içti.
I am going to take a swig of beer.
- Bir yudum bira alacağım.
Tom took another swig.
- Tom bir yudum daha aldı.
If I don't drink a swig of water, I can't swallow these tablets.
- Eğer bir yudum su içmezsem bu hapları yutamam.
The woman downed the gin and lime that was served in one swallow.
- Kadın servis edilen cin ve limonu bir yudumda mideye indirdi.