Английский Язык - Турецкий язык
Определение young dog в Английский Язык Турецкий язык словарь
- puppy
- köpek yavru
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
-And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Bizim kayıp köpek yavrusunu aradık fakat boşuna.
-We looked for our lost puppy, but in vain.
- puppy
- {i} züppe
- puppy
- züppe genç
- puppy
- {i} kurt yavrusu
- puppy
- köpek ve köpekbalığı yavrusu
- puppy
- puppy love hissi ve çocuksu aşk
- puppy
- {i} delikanlı
- puppy
- köpek yavrusu
Bizim kayıp köpek yavrusunu aradık fakat boşuna.
-We looked for our lost puppy, but in vain.
Bizim annemiz bize bir köpek yavrusu satın aldı.
-Our mother bought us a puppy.
- puppy
- (argo) Kadın göğsü
She's got such puppies!.
- puppy
- {i} yavru köpek
Annem bize bir yavru köpek alacak.
-Mom will buy us a puppy.
Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
-Tom bought Mary a puppy.
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение young dog в Английский Язык Английский Язык словарь
- puppy
- A young dog
- puppy
Связанные Термины
young dog
Турецкое произношение
yʌng dôgПроизношение
/ˈyəɴɢ ˈdôg/ /ˈjʌŋ ˈdɔːɡ/
Resimler
Избранное