Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.
- Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
And do the travellers remember him?
- Ve yolcular onu hatırlıyor mu?
Travelers should finish their journey before dark.
- Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli.
She provided the traveler with food and clothing.
- O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.