The settlers accepted the Indians' help.
- Yerleşimciler kızıl derililerin yardımını kabul etti.
Settlers were forced off their land.
- Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
Sami began a 600 hundred miles journey to the nearest settlement.
- Sami en yakın yerleşim yerine 600 yüz millik bir yolculuğa başladı.
I was the recipient of a large settlement.
- Büyük bir yerleşimin alıcısıydım.
Settlers were forced off their land.
- Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
The settlers did not always honor the treaties.
- Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.
A factory is not suitable for a residential district.
- Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
This residential area is comfortable to live in.
- Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.