The local name of Tsez is cezyas mec.
- Didocanın yerel adı cezyas mec'dir.
The local name of Tsez is cezyas mec.
- Tsezcenin yerel adı cezyas mec'dir.
There is an urgent need for the local government to help the homeless.
- Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.
A successful local boy is coming home.
- Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
There are still people who love eating native rice cakes.
- Hala yerel pirinç kekleri yemeyi seven insanlar var.
If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there.
- Öğrenmekte olduğunuz dili onların konuştuğu bir ülkeyi ziyaret edemiyorsanız, o dilin ana dilini konuşanların takıldığı ve orada takılmaya başlayacağı bir yerel bar bulun.
They live in a commune.
- Onlar bir yerel idarede yaşıyor.
They were members of the local governments.
- Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
- Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
Canoes can be rented locally.
- Kanolar yerel olarak kiralanabilir.
Think globally but act locally.
- Küresel düşünün ama yerel olarak hareket et.
Onlar bir tür sömürge yerlisi otokton halk statüsündedir. M. Ş. EYGİ.