I vowed that I would never speak to her again.
- Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
He vowed to avenge his friend's death.
- O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
I remind you that you are still under oath.
- Hâlâ yeminli olduğunu sana hatırlatırım.
Doctors take an oath not to harm anyone.
- Doktorlar kimseye zarar vermemek için yemin ederler.