There are over seven thousand languages in the world.
- Dünyada yedi bini aşkın dil vardır.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
We ate a hasty meal and left immediately.
- Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.
- Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.