Bu benim yıllık maaşımın on katı değer.
- It's worth ten times my yearly salary.
Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.
- Tom's yearly salary has been the same for the past three years.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Twice-Yearly Surveys of Affluent Americans.
The exams in year 12 at high school are the most difficult.
Mars goes around the sun once in a Martian year, or 1.88 Earth years.