yazıyla

listen to the pronunciation of yazıyla
Турецкий язык - Английский Язык
in black and white
in writing
yazı
article

I'm writing an article for the school newspaper. - Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.

I am writing an article. - Bir makale yazıyorum.

yazı
writing

Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway. - Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.

I'm writing a letter. - Bir mektup yazıyorum.

yazı
script

Tom, do you know what kind of script this is? Probably Tibetan, but I can't read a bit of it. - Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun? Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum.

This is a cursive script. - Bu bir bitişik el yazısı.

yazı
{i} inscription

The medal had an inscription. - Madalyanın bir yazısı var.

Layla had religious inscriptions in her business card. - Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.

yazı
essay

Didn't madam Rodriguez want to see my essay? - Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?

I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again. - Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.

yazı
(Bilgisayar) story

This is a story written in English. - Bu İngilizce yazılmış bir hikayedir.

This is a story written in simple English. - Bu, basit İngilizce ile yazılmış bir hikaye.

yazı
composition

This composition is so badly written than I can not make out what he means. - Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors. - Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

yazı
transcript
yazı
(Ticaret) scrip

I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script? - Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered. - Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

yazı
(Bilgisayar) stories

Tom writes short stories. - Tom kısa öyküler yazıyor.

The stories in the book are written for her. - Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.

yazı
caption
yazı
contribution
yazı
paper

The printer needs paper. - Yazıcıya kağıt lazım.

Give me some paper to write on. - Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

yazı
superscription
yazı
typo

I think it's just a typo, rather than a grammatical error. - Bence bu gramer hatasından çok, bir yazım hatası.

Sorry, that's a typo. - Üzgünüm, o bir yazım hatası.

yazı
writ

She is writing a letter now. - O şimdi bir mektup yazıyor.

Please write the answer on this piece of paper. - Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.

yazı
writing, act of writing
yazı
writing; article" " makale; destiny, fate" " kader, yazgı, alınyazısı; (parada) tail
yazı
handwriting; calligraphy
yazı
scriptural
yazı
alphabet

English is written with a Latin alphabet. - İngilizce, Latin alfabesiyle yazılır.

Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. - Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.

yazı
fate, destiny
yazı
article (in a newspaper or magazine)
yazı
Scripture

In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered. - Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

yazı
piece of writing, writing
yazı
clerical
yazı
lettering
yazı
black and white
yazı
tail

Heads I win, tails you lose. - Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.

yazı
writings

Nobody knows the original language of their holy writings. - Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.

They are apocryphal writings. - Onlar uydurma yazılar.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение yazıyla в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Yazı
hat
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUFE
Yazı
(Osmanlı Dönemi) BELKA'
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SAHRA
Yazı
kalem
Yazı
(Osmanlı Dönemi) TENUK
Yazı
(Osmanlı Dönemi) MEVMAT
Yazı
(Osmanlı Dönemi) SİDA'
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
yazı
Düşünceyi tespite yarayan işaretler düzeni, alfabe
yazı
Harfleri yazma biçimi
yazı
Alın yazısı, yazgı
yazı
Herhangi bir harf düzeninde biçim ve sanat bakımından özellik gösteren tür
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık."- O. S. Orhon
yazı
Düz yer, ova, kır
yazı
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazmak işi
yazı
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
yazı
Ova
yazı
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
yazı
Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
yazı
Bilinen yazıdan ayrı olan anlatım aracı
yazıyla
Избранное