He said the treaty must be approved as written.
- O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
It is written in easy English.
- Kolay İngilizce olarak yazılıdır.
Can I have it in writing, please?
- Onu yazılı olarak alabilir miyim, lütfen?
Can you give me that in writing?
- Onu bana yazılı olarak verebilir misin?
I'm going to speak to you with utmost candor so I want you to take everything I'm about to say at face value.
- Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum.