The army slowly advanced across the river.
- Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.
He went up the steps slowly.
- O, basamakları yavaşça tırmandı.
Tom slowly turned the doorknob and entered the room quietly.
- Tom yavaşça kapı kolunu çevirdi ve sessizce odaya girdi.
Tom spoke quietly into the microphone.
- Tom mikrofona yavaşça konuştu.
I walked softly for fear of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
That night, I gently stroked her skin.
- O gece yavaşça onun tenini okşadım.
The helicopter gently touched down.
- Helikopter yavaşça yere indi.
The patient moved his lips slightly.
- Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı.