Определение yasası в Турецкий язык Английский Язык словарь
- yasa
- statute
- yasa
- code
The school's dress code prohibits dyeing your hair a non-natural color.
-Okulun kıyafet kodu saçınızı doğal olmayan bir rengi boyamanızı yasaklıyor.
The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
-Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
- yasa
- (Hukuk) law
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
-Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
-Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
- yasa
- act
The lawyer recommended his client to take legal action.
-Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
In 1862, Congress had passed the Homestead Act.
-1862'de Kongre Homstead Yasasını geçirmişti.
- Yabancı İşkence İddiaları Yasası
- (Askeri) Foreign Tort Claims Act
- yabancılar yasası
- (Hukuk) alien's law
- yasa
- (a) law
- ahlak yasası
- (Felsefe) moral law
- ahlak yasası
- (Kanun) code of ethics
- boyle yasası
- (Meteoroloji,Teknik) boyle's law
- etki yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) law of effect
- evrensel çekim yasası
- (Fizik) universal gravitation, law of
- joule yasası
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) joule's law
- petrol yasası
- (Kanun) oil law
- poisson yasası
- poisson distribution
- rekabet yasası
- (Kanun) competition law
- seçim yasası
- elections law
- yasa
- (Ticaret) code of conduct
- yasa
- legislation
Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.
-Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
Southern senators blocked anti-lynching legislation through the 1930s.
-Güney senatörleri 1930'lu yıllara kadar linç önleme yasasını engelledi.
- yasa
- rule
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
-Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
That's against the rules.
-Bu yasalara aykırıdır.
- yasa
- (Latin) lex
- yasa
- annul
- yasa
- ordinance
- yem ve gıda yasası
- (Kanun) feed and food law
- yasa
- constitution
The 14th Amendment to the U.S. Constitution was ratified in 1868.
-ABD Anayasasında 14. yasa değişiklikliği 1868 yılında onaylanmıştır.
We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and highest ideals require.
-Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.
- yasa
- enactment
- yasa
- legislate
- yasa
- the law
You have to abide by the laws.
-Yasalara uymak zorundasın.
The lawyer recommended his client to take legal action.
-Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- Arşimet yasası
- Archimedes' principle
- Avrupa Sosyal Yasası
- (Hukuk) European Social Charter
- Bilgi Özgürlüğü Yasası
- (Askeri) Freedom of Information Act
- Federal Havacılık Dairesi; Yabancı Yardım Yasası
- (Askeri) Federal Aviation Administration; Foreign Assistance Act
- Fourier yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) Fourier's law
- Haklar Yasası
- (Hukuk) Bill of Rights
- Kişisel özgürlük yasası
- Magna Carta
- Rodos Yasası
- (Hukuk) (Deniz) Lex Rhodia
- Savunma Bakanlığı Subay Personel Yönetim Yasası
- (Askeri) Defense Officer Personnel Management Act
- Savunma Üretim Yasası
- (Askeri) Defense Production Act
- Silah İhracatı Kontrol Yasası
- (Askeri) Arms Export Control Act
- Weber yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) Weber's law
- akrabalık ilişkileri yasası
- domestic relations law
- alman yasası
- german law
- anti terör yasası
- (Hukuk) anti-terrorism law
- arazi yasası
- (Kanun) homestead law
- basın yasası
- press law
- başatlık yasası
- Mendel's law of dominance
- beer emme yasası
- (Meteoroloji) beer's law of absorption
- beer yasası
- beer's law
- belediye gelirleri yasası
- (Ticaret) municipal revenues act
- benzerlik yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) law of similarity
- buys ballot yasası
- (Meteoroloji,Teknik) buys ballot's law
- buys-ballot yasası
- (Meteoroloji) buys-ballot's law
- ceza yasası
- (Hukuk) penal code Cezai Konularda Adli Yardımlaşma ve Suçluların İadesine Dair Benelüks Anlaşması Belçika Krallığı, Büyük Lüksemburg Dükalığı ve Hollanda Krallığı arasında Cezai
- curie yasası
- curie law
- dağılım yasası
- math . distributive principle, distributive law
- dağılım yasası
- distribution law
- dove yasası
- (Meteoroloji) dove's law
- doğa yasası
- law of nature
- einstein eşdeğerler yasası
- (Fizik) einstein law of equivalents
- einstein yasası
- (Fizik) einstein's law
- elektrik piyasası yasası
- (Hukuk) electricity market law
- en az çaba yasası
- (Dilbilim) least effort
- en az çaba yasası
- (Dilbilim) least effort law
- erke korunumu yasası
- (Fizik) law of conservation of energy
- eylemsizlik yasası
- (Fizik) law of inertia
- fakirlere yardım yasası
- poor law
- fakirleri koruma yasası
- poor law
- fick difüzyon yasası
- (Kimya) fick's law of diffusion
- forest yasası
- (Askeri) forest law
- golgi yasası
- (Tıp) golgi law
- green yasası
- (Askeri) green’s law
- grimm yasası
- (Dilbilim) grimm’s law
- haber yasası
- (Kimya) haber’s law
- hayvan sağlığının denetimi yasası
- (Hukuk) law on animal health control
- hook yasası
- (Çevre) hooke’s rule
- idari usul yasası
- (Kanun) administrative procedure law
- iflas yasası
- bankruptcy act
- ihale yasası
- (Hukuk) bidding law
- ihracat yasası
- law of exportation
- kesinlik yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) law of precision
- kilise yasası
- clericalism
- kopyalama hakkı yasası
- (Hukuk) copy right law
- kütle korunum yasası
- law of conservation of mass
- kırılım yasası
- (Optik,Teknik) law of refraction
- metroloji yasası
- (Ticaret) law on metrology
- milli gelirler yasası
- (Ticaret) internal revenue code
- milli servet yasası
- (Askeri) national property law
- newton salım yasası
- (Fizik) newton's emission law
- newton soğuma yasası
- (Fizik) newton's law of cooling
- noterlik yasası
- (Kanun) notary public law
- olumsuz etki yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) negative law of effect
- oran yasası
- (Fizik) definite proportions, law of
- plank yasası
- (Meteoroloji) planck's law
- sermaye piyasası yasası
- (Hukuk) capital market law
- snell yasası
- (Askeri) snell’s law
- stok yasası
- stoke's law
- tane toplama yasası
- (Askeri) gravel collection law
- tehcir yasası
- (Askeri) deportation law
- toplama yasası
- (Pisikoloji, Ruhbilim) sum law
- topluluk yasası
- (Hukuk) community legislation
- uluslar aşırı ortaklıklar için davranış yasası
- (Hukuk) code of conduct on transnational corporations
- uyuşturucu yasası uygulama dairesi
- (Askeri) drug law enforcement agency
- westminster yasası
- (Politika, Siyaset) statute of westminster
- wien yasası
- (Aydınlatma) wien's law
- yasa
- act of congress
- yasa
- regulation
- yasa
- law, act kanun
- yasa
- enaction
- yasa
- code of laws, law code
- yurttaşlar yasası
- civil law
- yurttaşlar yasası civil law
- (as opposed to criminal law)
- çekim yasası phys
- the law of gravitation, the law of gravity
- çevre yasası
- (Hukuk) framework legislation
- çevre yasası
- (Çevre) environmental act
- şirket yasası
- (Hukuk) company law
Связанные Термины
Определение yasası в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Yasa
- kanun
Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.
-Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
Bu kanunu düzeltmeliyiz.
-Bu yasayı ıslah etmeliyiz.
- Yurttaşlık Yasası
- Kişi, aile, miras ve eşya adaletine ait ilişkileri düzenleyen yasa, Medenî Kanun
- ahlak yasası
- Ahlâk işlerini belirleyen, kendine uyulması ahlâk açısından gerekli olan genel ve geçer kural
- başatlık yasası
- Irk karışmasında güçlü öz yapının sonraki soylardan üstün geldiğini kanıtlayan yasa
- doğa yasası
- Doğa olaylarının bağlı olduğu yasa
- ergime yasası
- Ergime kurallarının değişmez oluşumu
- yasa
- Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
- yasa
- Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkılarının bütünü
- yasa
- Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
- yasa
- Bilimde çok sayıda deney ve gözlemlerden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
- yasa
- Çok sayıda deney ve gözlemlerden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
- üç durum yasası
- Toplumun Tanrı bilimi, fizik ötesi ve tanıtlı olmak üzere üç durumdan geçerek geliştiğini savunan Auguste Comte yasası, üç hâl yasası