I stretch before exercising to prevent injury.
- Egzersiz yapmadan önce yaralanmayı önlemek için gerinirim.
He was weakened by illness and injury.
- O, hastalık ve yaralanma ile zayıfladı.
My friend died from a wound.
- Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
Was anybody else hurt?
- Başka kimse yaralandı mı?
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı