The suspect had a nervous disposition, was a chain smoker and had bitten his nails down to the quick. - Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.
Определение yaradılış в Турецкий язык Турецкий язык словарь
Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat
Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat: "Yılan kendini korumakta görünüyorsa, bu, otlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından."- M. Ş. Esendal
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet: "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o."- A. İlhan