yanıt vermek

listen to the pronunciation of yanıt vermek
Турецкий язык - Английский Язык
reply to
respond

Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding. - Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.

They are short of money to respond to the crisis. - Onlar krize yanıt vermek için para sıkıntısı çekiyorlar.

to answer, reply (to); to give (someone) an answer or reply
to give an answer, to answer, to reply cevap vermek
(Bilgisayar) response

I have come in response to your ad in the paper. - Gazetedeki reklamınıza yanıt vermek için geldim.

Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding. - Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.

return
reply
rejoin
yanıt ver
{f} reply

He made a rude reply. - O, kaba bir yanıt verdi.

Reply me via mail only when you read and understand this. - Bunu okuyup anladığın zaman bana yalnızca posta yoluyla yanıt ver.

kaçamaklı yanıt vermek
to stall
olumlu yanıt vermek
reply in the affirmative
yanıt ver
respond

Tom isn't sure how to respond to that. - Tom ona nasıl yanıt vereceğinden emin değil.

Tom didn't respond immediately. - Tom hemen yanıt vermedi.

yanıt vermek
Избранное