yağışlı

listen to the pronunciation of yağışlı
Турецкий язык - Английский Язык
wet

The weather is sure to be wet. - Hava kesin yağışlı olacak.

I am fed up with this wet weather. - Bu yağışlı havadan bıktım.

marked by rainfall or snowfall; rainy; showery
rainy, snowy
rainy

It was during the rainy season three years ago that Tom first met Mary. - Tom Mary ile üç yıl önce yağışlı bir mevsim sırasında ilk kez karşılaştı.

Traffic accidents are likely to occur on rainy days. - Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.

snowy
yağışlı dönem
(Meteoroloji) pluvial
yağışlı hava
raininess
kar yağışlı
snowy
yoğun kar yağışlı
thick with snow
Турецкий язык - Турецкий язык
Yağışı olan
Yağışı olan: "Akşamüstü havanın yağışlı olmasına rağmen ... dediğim yerden geçiyordu."- O. C. Kaygılı
Yağışı çokça olan