We looked at our old yearbook pictures.
- Biz eski yıllık resimlerimize baktık.
This yearbook is illustrated with a lot of beautiful photographs.
- Bu yıllık birçok güzel fotoğrafla süslenmiştir.
They have their annual conference in May.
- Mayıs ayında yıllık konferansları var.
I don't know my father's annual income.
- Babamın yıllık gelirini bilmiyorum.
It's worth ten times my yearly salary.
- Bu benim yıllık maaşımın on katı değer.
Tom's yearly salary has been the same for the past three years.
- Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.
After practicing for a year, she is barely able to play the piano.
- Bir yıllık uygulamadan sonra zar zor piyano çalabiliyor.
The meeting will be held annually.
- Toplantı yıllık olarak yapılacaktır.
The meeting is held annually.
- Toplantı yıllık olarak düzenlenmektedir.