yıldırama

listen to the pronunciation of yıldırama
Турецкий язык - Английский Язык

Определение yıldırama в Турецкий язык Английский Язык словарь

yıl
year

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

yıl
(Bilgisayar) years

India was governed by Great Britain for many years. - Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

yıl
(Bilgisayar) yrs
yıl
(Bilgisayar) yr
yıl
twelvemonth
yıl
year sene
yıl
sun

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year. - Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

My father's birthday falls on Sunday this year. - Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

yıl
period of 365 days
yıl
period of 12 months
Турецкий язык - Турецкий язык
Yıldıramak durumu
yıl
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
Yıl
sene

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum. - Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.

Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış. - Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

yıl
Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
yıl
Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
yıl
Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
yıldıramak
Parıldamak