That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.
- O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
Tom doesn't like washing dishes.
- Tom bulaşık yıkamayı sevmez.
Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
- Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
- Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
One hand washes the other.
- Bir el diğerini yıkar.