Tom doesn't like washing dishes.
- Tom bulaşık yıkamayı sevmez.
That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.
- O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.
I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
He got his car washed at the filling station.
- O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
One hand washes the other.
- Bir el diğerini yıkar.
Wash the quinces thoroughly.
- Ayvaları iyice yıkayın.