Tom doesn't like washing dishes.
- Tom bulaşık yıkamayı sevmez.
Washing the car took longer than we expected.
- Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
He got his car washed at the filling station.
- O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
Everybody washed in the kitchen.
- Herkes mutfakta yıkandı.
Can you help me wash these dishes?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
One hand washes the other.
- Bir el diğerini yıkar.