yığış

listen to the pronunciation of yığış
Турецкий язык - Английский Язык

Определение yığış в Турецкий язык Английский Язык словарь

yığ
{f} pile

The bags were piled up behind him. - Çantalar onun arkasında yığıldı.

This car is a pile of rubbish. - Bu otomobil bir çöp yığını.

yığ
amass
yığ
{f} heap

Get rid of that heap of old newspapers. - O eski gazete yığınından kurtulun.

Tom's compost heap got so hot that it spontaneously combusted. - Tom'un gübre yığını o kadar çok ısındı ki o kendiliğinden yaktı.

yığ
{f} lump
yığ
{f} stacked

Tom stacked the boxes up against the wall. - Tom kutuları duvarın önüne yığdı.

He must have stacked them up against the wall. - Onları duvarın dibine yığmış olmalı.

yığ
heap up
Турецкий язык - Турецкий язык
Yığmak işi veya biçimi
yığış
Избранное