Raised kerbs at bus stops should be mandatory.
- Otobüs duraklarında yükseltilmiş bordürler zorunlu olmalıdır.
The index rose 4% from the preceding month.
- Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
- Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
The rocket went up smoothly.
- Roket sorunsuzca yükseldi.
The balloon went up in the sky.
- Balon gökyüzüne doğru yükseliyor.
Prices will continue to rise.
- Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
Prices are still on the rise.
- Fiyatlar hâlâ yükseliştedir.
The tree was so tall that it towered over the garden wall.
- Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
The cost of living has gone up.
- Yaşamanın maliyeti yükseldi.
Why have coffee prices gone up?
- Kahve fiyatları neden yükseldi?
The exchange rate for the yen against the dollar has risen.
- Yen için döviz kuru dolar karşısında yükseldi.
The river's water level has risen.
- Nehrin su seviyesi yükseldi.
The rising sun seen from the top was beautiful.
- Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.
The sun is rising now.
- Güneş şimdi yükseliyor.
The tree was so tall that it towered over the garden wall.
- Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
The tower rose up against the blue sky.
- Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.
As global warming increases, sea levels get higher and higher.
- Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor.
It is certain that the price of gold will go up.
- Altın fiyatının yükseleceği kesin.
Prices are about to go up again.
- Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.