Tom can't stand loud music.
- Tom yüksek sesli müziğe katlanamaz.
When Fred hears loud music, he gets annoyed.
- Fred yüksek sesli müzik duyduğunda, rahatsız olur.
They are talking loudly when they know they are disturbing others.
- Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
Someone is knocking loudly at the door.
- Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
Tom began to cry loudly.
- Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
He gave a loud cry for help.
- Yardım için yüksek sesle bağırdı.