The ship loaded in two days.
- Gemi iki gün içinde yüklendi.
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Do you want to install this free browser add-on?
- Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
- Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
I can't figure out how to upload an image.
- Bir resmin nasıl yükleneceğini bilmiyorum.
The download speed is twice as fast as the upload speed on this network.
- Bu ağda indirme hızı yükleme hızından iki kat daha hızlı.
Uploading is the opposite of downloading.
- Yüklemek, indirmenin tersidir.
I can't burden Tom with that problem.
- Bu sorunu Tom'a yükleyemem.
I can't burden Tom with that responsibility.
- Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
The men loaded the baggage into the truck.
- Adamlar bagajı kamyona yükledi.
We loaded a lot of luggage into the car.
- Arabaya bir sürü bagaj yükledik.
We loaded our baggage into the car.
- Bagajımızı arabaya yükledik.
Let's get those supplies loaded on the truck.
- Bu malzemeleri kamyona yükletelim.
What is the loading capacity of that van?
- Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?
Tom finished loading the truck.
- Tom kamyona yükleme yapmayı bitirdi.
If you load too much weight in this box, it's going to blow up.
- Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.