The administration approved the budget.
- Yönetim bütçeyi onayladı.
The administration is opposed to these new taxes.
- Yönetim bu yeni vergilere karşı.
Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
- Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
The union bargained with the management.
- Sendika yönetimle pazarlık yaptı.
This was an executive decision.
- Bu bir yönetim kararıydı.
Who represent the executive management?
- Üst yönetimi kim temsil ediyor?
I'm a management consultant.
- Ben bir yönetim danışmanıyım.
Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
- Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
They were members of the local governments.
- Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.
The government of the Inca Empire controlled everything.
- İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
Inertia is an important governing law.
- Atalet önemli bir yönetim yasasıdır.
The administration makes important decisions.
- Yönetim önemli kararlar alır.
The administration is opposed to these new taxes.
- Yönetim bu yeni vergilere karşı.
His rule was despotic.
- Onun yönetimi despotçaydı.
Hamilton protested against British rule.
- Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.
What do the stage directions suggest?
- Sahne yönetimi ne önerir?
His son took on the management of the factory.
- Oğlu fabrikanın yönetimini devraldı.
The management finally succumbed to the demand of the workers and gave them a raise.
- Yönetim sonunda çalışanların talebine direnemedi ve onlara bir zam verdi.