Siz bana bir iyilik yapar mısınız?
- Would you do me a favour?
Lütfen takımımıza koçluk yapar mısınız?
- Would you please coach our team?
Tom işi tek başına yapamaz. Ona yardım eder misiniz?
- Tom can't do the job by himself. Would you mind helping him?
Garajı temizlemem için bana yardım eder misiniz?
- Would you be willing to help me clean the garage?
Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
- Would you mind telling me how you got into my office?
Sakıncası yoksa bunu benim için çevirebilir misiniz ?
- Would you mind translating this for me?
Sizinle oturmamın sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I sit with you?
Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I open the window?
Size katılmamın bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I join you?
Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?
- Would you mind if I drank the rest of the milk?
... And I just want to know what sort of advice would you give ...
... then you would you be able to communicate with anyone ...