wot not; know not; knows not

listen to the pronunciation of wot not; know not; knows not
Английский Язык - Турецкий язык

Определение wot not; know not; knows not в Английский Язык Турецкий язык словарь

not
gayri
not
emes
not
değil

Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum. - I like to play sport for fun not for competition.

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

not
yok

Onun 100 dolardan az parası yok. - He has not less than 100 dollars.

Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu. - There was nothing but an old chair in the room.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın. - If it had not been for her help, you would never have done it.

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

not
katiyen

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
Английский Язык - Английский Язык
not
wot not; know not; knows not
Избранное