En kötüsü için hazır olmalısınız.
- You should be ready for the worst.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
Bu olabilecek en kötü şey değil.
- That's not the worst thing that could happen.
Şimdiye kadar yaptığın en kötü şey nedir?
- What's the worst thing you've ever done?
Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır.
- Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.
Eğer en kötü durum senaryosu için hazır mısınız?
- Are you ready for the worst-case scenario?
En kötü durum senaryosunda elimizden geldiği kadar mutlu görünmek zorunda kalacağız.
- In the worst case scenario we'll just have to look as happy as we can.
En kötüsü için hazır olmalıyız.
- We need to prepare for the worst.
En kötüsü için hazır olmalısınız.
- You should be ready for the worst.
But a laughing woman, with two bright eyes, is the worsest devil of all.
That's the worst news I've had all day.
The worst storm we had last winter knocked down our power lines.
I'm feeling really ill - the worst I've felt all week.
I think putting oil on a burn is the worst thing you can do.
None of these photographs of me are good, but this one is definitely the worst.
... If she had metastatic cancer, he did the worst thing a ...
... you actually have a distillation of all the worst ...