Dan çocukları uyandırdı.
- Dan woke up the children.
Yüksek gürültü çocukları uyandırdı.
- The loud noise woke up the children.
Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.
- It is hard to wake up without a strong cup of coffee.
Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
- You have to wake up early tomorrow morning.
Tom çocukları uyandırmak istemedi.
- Tom didn't want to wake up the kids.
Tom'u uyandırmalıyım.
- I should wake up Tom.
Yedide uyandır lütfen.
- Wake up at seven, please.
... I woke up at 6 o'clock this morning. ...
... I -- I never, ever -- there was never a day when I woke up ...