without cessation; continually

listen to the pronunciation of without cessation; continually
Английский Язык - Турецкий язык

Определение without cessation; continually в Английский Язык Турецкий язык словарь

ever
şimdiye kadar

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi. - Adopting the new policy was the best thing this company ever did.

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı. - The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en cesur askerdir. - He is the bravest soldier that ever lived.

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi? - Who was the greatest philosopher that ever lived?

ever
herhangi bir zamanda

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. - If you ever come to town, come to see me.

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

ever
eğer

Eğer bir gün bir işe ihtiyacın olursa, beni gör. - If you ever need a job, come see me.

Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir. - If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.

ever
haçansa
ever
hiç

Hiç Kanada'ya gittin mi? - Have you ever been to Canada?

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

ever
hep

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer. - I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.

Çok param vardı ama hepsini harcadım. - I had a lot of money, but spent everything.

ever
daima yanan
ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
ever
z. hiç: Have you ever been to Eyüp? Hiç Eyüp'e gittin mi?
ever
everand anon arada sırada
ever
gitgide
ever
ever burning hiç sönmeyen
ever
giderek
ever
ebedi ever more
Английский Язык - Английский Язык
ever