Tostunun üstüne kalınca bal yaydı. - She spread honey thickly on her toast.
Tostunun üstüne kalınca bal yaydı.
She spread honey thickly on her toast.
Kar o kadar sık düşmeye başladı ki küçük çocuk kendi elini göremedi. - The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.
Kar o kadar sık düşmeye başladı ki küçük çocuk kendi elini göremedi.
The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.