Dahası, o yürümeye başladı.
- What's more, he's started walking.
Dahası, Çin halkı şekerleme yapmayı sever.
- What's more, Chinese people like taking naps.
Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
- The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- He is a great statesman, and what is more a great scholar.
I've done it wrong, and what's more I don't care.
... all kinds hiring people. My priority is making sure that we get more ...
... reluctant to do further more about how to improve the data, ...