Hâlâ hafif bir topallamam var.
- I still have a slight limp.
Tom'un topallaması psikosomatik.
- Tom's limp is psychosomatic.
Yaşlı bir kadın cadde boyunca topalladı.
- An old woman limped along the street.
Sen artık topallamıyorsun.
- You're not limping anymore.
As gentle Shepheard in sweete euentide, / When ruddy Phebus gins to welke in west .