welches

listen to the pronunciation of welches
Немецкий Язык - Турецкий язык
hangi (Artikeli "das" olan kelimelerde kullanılır)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение welches в Английский Язык Турецкий язык словарь

any
{s} herhangi

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır. - If you divide any number by zero, the result is undefined.

Herhangi bir prezervatifin var mı? - Do you have any condoms?

any
her bir

Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür. - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.

any
kimse

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

any
biraz da olsa
any
birazcık olsun
any
birisi

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir. - Anyone can cultivate their interest in music.

Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok. - Tom doesn't have time right now to talk to anyone.

any
hiç

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım. - I listened, but I didn't hear anything.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

any
azıcık
any
herhangi biri

Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum. - Well, yes, but I don't want anyone to know.

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

any
biri

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir. - Anyone can cultivate their interest in music.

any
her ne kadar

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum. - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.

any
{s} hiçbir

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım. - I listened, but I didn't hear anything.

any
zam bir herhangi
any
{s} her

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et. - Give help to anyone who needs it.

any
hiç: Do you have any candles? Sende hiç mum var mı? No, I don't have any. Hayır, bende hiç yok. He did it without any help. Hiç yardım
any
(zarf) hiç, daha, biraz
any
(sıfat) hiç, hiçbir; biraz, daha, her, herhangi
Немецкий Язык - Английский Язык