Bu daha tuhaf oluyor.
- This is getting weirder.
Gerçek dünya genellikle kurgusal dünyadan daha tuhaftır.
- The factual world is often weirder than the fictional world.
Tom dün gece tuhaf bir rüya gördü.
- Tom had a weird dream last night.
Tom Mary'nin biraz tuhaf olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks Mary is a little weird.
Tom'un bir sürü acayip fikirleri var.
- Tom has a lot of weird ideas.
Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne?
- What's the weirdest thing you've ever eaten?
Her zamankinden daha garip görünüyorsun.
- You seem weirder than usual.
Tom Mary'ye garip bir görüntü verdi.
- Tom gave Mary a weird look.
Hey man, you’re weirding me out.