Herkes mutfakta yıkandı.
- Everybody washed in the kitchen.
Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
- I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
- Mike doesn't have to wash his mother's car today.
Dün yıkanmak için nehire gittim.
- Yesterday I went to wash in the river.
Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
- I'd like to wash up before we eat.
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
- She breaks a dish every time she washes dishes.
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Can you help me wash these dishes?
Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
- These clothes are dirty and need washing.
Ellerinin yıkanması gerekir.
- Your hands need to be washed.
Hepiniz hapı yutmuşsunuz.
- You're all washed up.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Ayvaları iyice yıkayın.
- Wash the quinces thoroughly.
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
- While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.
Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.
- The coffee tastes like wash water.
I feel really washed out after all that editing.
Pavarotti's washed up as a singer, in my view.
... to benefit from their own success. You know, it has been said that no one every washed ...