Kendimi dikkatli olmaya zorladım.
- I forced myself to stay alert.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
- Be alert when you cross a busy street!
Uyanık kalmak zorundayız.
- We've got to stay alert.
Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.
- You should be alert to the possible dangers.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.