vuru

listen to the pronunciation of vuru
Турецкий язык - Английский Язык
beat (of a heart)
mech. stroke (of a piston, plunger, etc.)
beat, impulse, pulse
impact
pulse
stroke
impulse
(Tıp) throbbing
(Tıp) beating

The rain was beating against the windows. - Yağmur pencerelere vuruyordu.

The rain is beating against the windows. - Yağmur pencerelere vuruyor.

pulsation
(Nükleer Bilimler) beat

Every farmer who owns a donkey beats it. - Bir eşek sahibi olan her çiftçi ona vurur.

The rain is beating against the windows. - Yağmur pencerelere vuruyor.

vuru frekansı
beat frequency
erken vuru
(Tıp) extrasystole
erken vuru
(Tıp) premature
hızlı vuru
(Tıp) tachycardia
sıfır vuru
zero beat
Турецкий язык - Турецкий язык
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
Kalbin gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
vuru
Избранное