Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- He is busy correcting test papers.
Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum.
- I don't want you to quit correcting my mistakes.
Ne Tom ne de Mary kusursuz.
- Neither Tom nor Mary is correct.
O kesinlikle kusursuzdur.
- She's correct for sure.
Lütfen bana tam saati söyle.
- Please tell me the correct time.
Bu saat tamamen doğrudur.
- This watch keeps correct time.
Politik doğrulukları savunmaya korkmayan güçlü liderlere ihtiyacımız var.
- We need strong leaders who are not afraid to stand up to political correctness.
Politik doğruluk fikrinin yararlı mı yoksa zararlı mı olup olmadığını tartışın.
- Discuss whether the idea of political correctness is beneficial or harmful.
Cümleleri düzeltmeyi severim.
- I like to correct sentences.
O, birkaç düzeltme yaptı.
- He made several corrections.