Belki yarın yapabileceğimiz bir şey önerebilirsin.
- Vielleicht kannst du etwas vorschlagen, was wir morgen machen können?
Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
- I don't want to propose to you!
Ben bir tost önermek istiyorum.
- I'd like to propose a toast.
Doğum gününde bir tost önermek istiyorum.
- I would like to propose a toast on your birthday.
Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
- I don't want to propose to you!
Değişiklik ilk olarak 1789'da önerildi.
- The amendment was first proposed in 1789.
Onu nasıl yapmayı öneriyorsun?
- How do you propose to do that?
He proposed to her last night and she accepted him.
He proposes to set up his own business.