vornahme

listen to the pronunciation of vornahme
Немецкий Язык - Турецкий язык
/l, ele alma; tesebbüs etme
(Ausführung) icra, yapilma
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vornahme в Английский Язык Турецкий язык словарь

making
{i} yapma

O, bir hata yapmaktan suçluydu. - He was guilty of making a mistake.

Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir. - Making such a judgement may lead to wrong ideas.

making
yaparak

Onu yaparak beni çok mutlu ediyorsun. - You're making me very happy by doing that.

O, seramik eser yaparak zengin oldu. - She became rich by making ceramic pieces.

making
imal

O yaşlı adam elli yıldır kaçak içki imal etmekteydi. - That old man had been making moonshine for fifty years.

O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi. - That old man had been making homemade whiskey for fifty years.

making
{f} yap

Hatalar yapmaktan korkmayın. - Don't be afraid of making mistakes.

Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir. - Making such a judgement may lead to wrong ideas.

making
{i} yapım

Yeni yasa on iki aydır yapım aşamasındaydı. - The new law was twelve months in the making.

O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi. - That old man had been making homemade whiskey for fifty years.

making
gerekli özellikler
making
ç.yetenek
making
gelişme/başarı nedeni
making
make yap
making
nitelikler
making
making iron kalafat demiri
making
hususiyetler
making
He has the makings of a man Adam olacağa benziyor
making
(isim) yapma, etme, yapı, başarı sebebi
making
malzeme
making
{i} etme

Kendimi Fransızca ifade etmede hâlâ zorlanıyorum. - I still have difficulty in making myself understood in French.

Onunla alay etmemek elimde değil. - I can't help making fun of him.

making
yapılmakta
making
{i} başarı sebebi
making
in the making olmakta