vorhergesagt

listen to the pronunciation of vorhergesagt
Немецкий Язык - Турецкий язык
öngörüşlü
öngörülemezlik
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vorhergesagt в Английский Язык Турецкий язык словарь

forecast
tahmin etmek
forecast
tahmin

Yarın hava tahminine göre kar yağacak. - It will snow tomorrow according to the weather forecast.

Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor. - According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.

forecast
(isim) tahmin
forecast
(Askeri) ön tahmin
forecast
öngörüde bulunmak
forecast
önceden planlamak
forecast
(Ticaret) öntahmin
forecast
(Ticaret) öngörü
forecast
(Bahis) sırasız ikili
forecast
{f} tahmin et

Bu işte beklentileri karşılayamayacağını tahmin etmiştim. - I forecasted that you couldn't cut the mustard in this job.

Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir. - Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.

forecast
{i} kestirim
forecast
{f} tasarlamak
forecast
(Askeri) ÖN KESTİRMEK, ÖN TAHMİN
forecast
belirtisi olmak
forecast
(Mukavele) tahmin; önceden tahmin etmek
forecast
{i} tahmi

Yarın hava tahminine göre kar yağacak. - It will snow tomorrow according to the weather forecast.

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak. - According to the weather forecast, it will rain tomorrow.

forecast
{f} (fore.cast/--ed) önceden tahmin etmek
forecast
hava tahmini

Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak. - According to the weather forecast, it will clear up tomorrow.

Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor. - According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.

Немецкий Язык - Английский Язык
predicted

Tom predicted that would happen. - Tom hat vorhergesagt, dass es dazu käme.

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Meine Fruchtblase ist am Abend des vorhergesagten Geburtsdatums geplatzt.

divined
forecasted
prophesied
augured
boded
forecast
foreshown
outguessed
estimative
foreboded
presaged
forespoken
second-guessed
foretold
foretelled