O zaman kadar o tür bir balık hiç görmemiştim. - Hasta entonces no había visto nunca ese tipo de pez.
O zaman kadar o tür bir balık hiç görmemiştim.
Hasta entonces no había visto nunca ese tipo de pez.
Tom Mary'yi hiç bu kadar mutlu görmemişti. - Tom no había visto nunca a Mary tan feliz.
Tom Mary'yi hiç bu kadar mutlu görmemişti.
Tom no había visto nunca a Mary tan feliz.