Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

vesi̇le

listen to the pronunciation of vesi̇le
Турецкий язык - Английский Язык

Определение vesi̇le в Турецкий язык Английский Язык словарь

vesile
occasion

I have eaten at Chuck's Diner on several occasions. - Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim.

I hate his talking big on every occasion. - Onun her vesileyle büyük konuşmasından nefret ediyorum.

vesile
means, cause; opportunity
vesile
score
vesile
means
vesile
opportunity; pretext
vesile
purchase
vesile
handle
vesile
peg
vesile
means, cause: bu vesileyle thus/as a result of this
vesile olan
(Politika, Siyaset) conducive
vesile olmak
conduce to
vesile olmak
Conduce
vesile olmak
to conduce (to)
bu vesile ile
hereby

I hereby declare the opening of the Olympic Games. - Bu vesile ile Olimpiyat Oyunlarının açılışını ilan ediyorum.

vesile
pretext
vesile
matter
bu vesile ile
herewith
vesile
opportunity (occasion)
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Kendisi ile başkasına yaklaşılan şey
(Osmanlı Dönemi) (Vâsile) Bahane, sebeb
(Osmanlı Dönemi) Elverişli durum
(Osmanlı Dönemi) Fırsat
(Osmanlı Dönemi) Pâye, rütbe
(Osmanlı Dönemi) Kurbiyet
(Osmanlı Dönemi) Baba
(Hukuk) Yol, neden, vasıta, araç, bahane, fırsat
(Osmanlı Dönemi) Cennet'te bir menzil adı. El-Vesiletü menziletün fi-l Cenneti hadis-i şerifi bunu te'yid ediyor
(Osmanlı Dönemi) Vasıta. Yol
vesile
Sebep, bahane: "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Beyle yalnız bıraktılar."- M. Ş. Esendal
vesile
(Osmanlı Dönemi) sebep, bahane, vasıta, fırsat
vesile
Sebep, bahane
vesile
Elverişli durum, fırsat: "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti."- R. H. Karay