very big, enormous, gigantic

listen to the pronunciation of very big, enormous, gigantic
Английский Язык - Турецкий язык

Определение very big, enormous, gigantic в Английский Язык Турецкий язык словарь

huge
iri

İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı. - Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.

Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm. - Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.

huge
{s} kocaman

Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor. - A huge monster is coming down the mountain.

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu. - Seen from the sky, the river looked like a huge snake.

huge
{s} koskocaman
huge
{s} dev gibi
huge
{s} ayı gibi
huge
{s} olağanüstü
huge
{s} dev

Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı. - A huge tanker just pulled out from the dock.

O araba dev bir motora sahip. - This car has a huge engine.

huge
büyük

O, büyük bir evde yaşıyor. - He lives in a huge house.

Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı. - The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!

huge
kazık kadar
huge
han gibi
huge
hayvani
huge
çok büyük

Vay, bu sıra çok büyük! - Wow, that line is huge!

Çok büyük bir hata yapıyorsun. - You're making a huge mistake.

huge
balaban
huge
iriyarı
huge
kocamanlık
huge
hugelymuazzam bir şekilde
huge
(sıfat) ayı gibi, kocaman, dev, dev gibi, koskocaman, dağ gibi, muazzam, olağanüstü
huge
muazzam/kocaman
Английский Язык - Английский Язык
{s} huge
very big, enormous, gigantic
Избранное