Tom gizli bir butona bastı.
- Tom pressed a hidden button.
Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
- Tom broke into Mary's car and stole what was hidden under the driver's seat.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Tom silahını paltosunun altında gizledi.
- Tom concealed his pistol under his coat.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.